Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Yatırımları 66 Milyar Dolara Ulaştı
Yenilenebilir enerji santrallerinin toplam elektrik kapasitesi içindeki payı Ağustos 2021 sonu itibarıyla yüzde 53,15’e yükseldi. Böylece sektördeki yatırımların ekonomik büyüklüğü 66 milyar doları buldu. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücü ağustos sonu itibarıyla 98493 megavata, toplam elektrik üretim santrali sayısı ise 10101’e ulaştı.
Bu kapasitenin 10014 megavatını rüzgar enerjisi santralleri, 7435 megavatını güneş enerjisi santralleri oluşturdu. Biyokütle (atık ısı dahil) santrallerinin kapasitesi ise ağustos sonu itibarıyla 1813 megavat oldu.
Böylece, elektrik kurulu gücünün yüzde 10,2’sini rüzgar enerjisi, yüzde 7,5’ini güneş enerjisi ve yüzde 1,8’ini biyokütle santralleri oluşturdu.
Kapasite artışının lideri rüzgar oldu
Yenilenebilir enerji santrallerinin toplam elektrik kapasitesi içindeki payı Ağustos 2021 sonu itibarıyla yüzde 53,15’e yükseldi. Bu yıl (2021) Ocak-Ağustos döneminde 1182 megavat rüzgar, 768 megavat güneş enerjisi, 457 megavat hidroelektrik, 328 megavat biyokütle (atık ısı dahil) ve 37 megavat jeotermal olmak üzere toplam kurulu güç 2020 yılı sonuna göre 2602 megavat arttı.
Türkiye’de bu dönemde 221,6 milyar kilovatsaat elektrik üretildi. Söz konusu üretimin 19,5 milyar kilovatsaati rüzgar, 9,4 milyar kilovatsaati güneş ve 4,8 milyar kilovatsaati biyokütle santrallerinden elde edildi.
Bölgelerin potansiyelini kaynaklar belirliyor
Rüzgar Enerjisi kurulu gücünde 2195 MW ile Güney Marmara Bölgesi Türkiye’de lider konumda. Jeotermal Enerjisi kurulu gücünde ise 30 MW ile Çanakkale ülke genelinde 4. sırada yer alıyor.
Sektörün ekonomik büyüklüğü artıyor
Yenilenebilir enerjide yatırım değerleri; santralin kaynağına, yatırım yapılacak alanda karşılaşılan zorluklara, kullanılacak teknolojiye, küresel maliyetlerin etkisine, emtia fiyatlarındaki değişkenliklere ve teşvik uygulamalarına göre farklılık gösteriyor.
Yenilenebilir Enerji Yatırımcıları Derneğinin (GÜYAD) söz konusu parametreleri dikkate alarak yaptığı hesaplamaya göre, Türkiye’nin Ağustos 2021 sonu itibarıyla ulaştığı toplam 52353 megavat yenilenebilir enerji kapasitesiyle 66 milyar doları bulan yatırım hacmi ortaya çıktı.
Bu yatırımın yaklaşık 13 milyar doları rüzgar enerjisi, 10 milyar doları güneş enerjisi ve 2 milyar doları biyokütle sektöründe gerçekleşti.
Bu haber ve içerik https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/turkiyede-yenilenebilir-enerji-yatirimlari-66-milyar-dolara-ulasti-609365.html adresinden alınmıştır. Bağlantıda verilen kişi ya da kuruma özel olup RE-You Projesi’ni uygulayan ve fonlayan kurumların ve bu kurumlar vasıtasıyla görevlendirilmiş kişilerin resmî görüşünü yansıtmaz.
2020’de enerji sektörünün CO2 emisyonları G20 genelinde %6 oranında azaldı. Ancak 2021’de %4’lük bir artış öngörülüyor. Raporun baş yazarlarından Güney Koreli kuruluş İklimimiz için Çözümler’den (Solutions For Our Climate) Gahee Han, “Küresel sera gazı emisyonlarının %75’inden sorumlu olan G20 ülkeleri genelinde emisyonların yeniden yükselişe geçmesi, net sıfır taahhütlerini yerine getirmek için emisyonların acilen keskin ve hızlı bir şekilde azaltılması gerektiğini gösteriyor” diyor.
Raporda G20 ülkelerinde güneş ve rüzgâr enerjisine yapılan yatırımların artmasıyla kurulu gücün 2020’de yeni rekorlar kırması gibi bazı olumlu gelişmelere de yer veriliyor. Yenilenebilir enerjinin enerji arzı içinde 2020 yılındaki %10’luk payının, 2021 yılında %12’ye çıkması öngörülüyor. Elektrik ve ısı elde etme amaçlı enerji sektöründe, yenilenebilir enerjinin payı 2015 ve 2020 arasında %20 arttı ve 2021’de G20’nin enerji karmasının yaklaşık %30’unu oluşturacağı tahmin ediliyor.
G20’nin yenilenebilir enerjideki payı 2019’da %9 iken, 2020’de Toplam Birincil Enerji Arzı’nda (TPES) %10’a yükseldi. Bu eğilimin 2021’de %12’ye yükselerek devam edeceği öngörülüyor.
2015 ve 2020 yılları arasında G20’nin enerji karmasında yenilenebilir enerjinin payı %20 artarak 2020’de G20’nin enerji üretiminde %28,6’ya ulaştı ve 2021’de %29,5’e ulaşacağı tahmin ediliyor.
İklim Şeffaflığı Raporu, 14 G20 üyesinden 16 araştırma kuruluşu ve STK tarafından geliştirilmiştir. Raporun amacı, G20 üyelerinin iklim değişikliğine uyum, etki azaltma ve finansman çalışmalarını karşılaştırmak, son politika gelişmelerini analiz etmek ve iklim konusunda G20 hükümetlerinin faydalanabileceği fırsatları belirlemektir. Bu, G20 iklim eylemlerinin değerlendirildiği yıllık gözden geçirmenin 7. versiyonudur.
https://sefia.org/iklim-seffafligi-raporu-uyariyor-g20-genelinde-emisyonlar-yeniden-yukseliste/
WWF-Türkiye BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nı değerlendirdi: COP26, 1.5 derece hedefini canlı tutmaya yetecek mi?
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, elde edilen sonuçların iklim krizini durdurmak için bilimin öngördüğü çerçeveden uzak olmasına karşın zirvenin önemli kazanımlar da getirdiğine dikkat çekti.
Zirve sonuç bildirgesinde fosil yakıt teşviklerinin sona erdirilmesi ve kömür kullanımının azaltılarak temiz enerjiye geçişin hızlandırılması çağrısında bulunuldu.
Hindistan 2070 yılına kadar net sıfır emisyona sahip ülke olmayı hedeflediğini açıkladı. Küresel ölçekte en fazla emisyona neden olan üçüncü büyük ülke konumundaki Hindistan bu hedefine ilave olarak 2030 yılında enerjisinin %50’sini yenilebilir kaynaklardan karşılayacağını duyurdu.
Küresel Kömürden Temiz Enerjiye Geçiş Bildirgesi kapsamında 46 ülke önümüzdeki 20 yıllık dönemde kömürden elektrik üretimine son vereceğini duyurdu. Çin’den sonra en fazla kömür santrali planlayan ikinci ülke konumunda olan Türkiye’nin 2053 hedefine ulaşabilmek için bu alanda bir an önce adım atması gerekiyor. Yapılan tahminler Türkiye’nin piyasa şartlarında 2030 yılına kadar kömürden çıkabileceğini ortaya koyuyor.
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, Asya Altyapı Yatırım Bankası’ndan 100 milyon dolar kredi temin etti. Alınan bu kredi enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projelerinin finansmanında kullandırılacak.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasındaki öncü çalışmalarını, Türkiye’ye kazandırdıkları uluslararası kaynaklarla ve sürdürülebilir kalkınma projelerini destekleyerek devam ettirdiklerini bildirdi.
AAYB Yatırım Operasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Konstantin Limitovskiy ise kredinin tamamının yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerinde kullandırılmasını beklediklerini bildirdi.
Limitovskiy, “Bu, Türkiye’yi düşük karbonlu hedefine yaklaştıracak daha fazla rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımı anlamına geliyor. Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası gibi finansal aracılarla çalışmak, Banka’nın kalkınma etkisini artırması için çok etkili bir yol. Bu finansman modeli, likidite sorunlarıyla karşılaşan ve AAYB’nin iklim finansmanı hedefleriyle doğrudan uyumlu olan daha küçük projelere fonları verimli bir şekilde yönlendirmemizi sağlıyor.” ifadelerini kullandı.